set up for oneself ne demek?
- Yerleşmek
yerleşmek
- Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak.
- Yer bulup oturmak
- Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak.
- Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamak
- Eşyayı yerli yerine koymak.
- Rahat bir biçimde oturmak.
- Yaygın duruma gelmek, tutunmak
- Alışılmak, kullanılır olmak.
Ensconce oneself.
Indwell.
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
set a broken bone
- Kırık bir kemiği uygun yerine yerleştirmek
- Kırık bir kemiği yerine yerleştirmek
up
- Yukarıya, yukarıda
- Yukarısına, yukarısında
- Yükseğe
- To -e kadar (Azami bir miktarı belirtir.)
- (-upped, -upping) yükseltmek
- Yukarıya
- Ayağa
- Tamamen.
- Yukarı, yukarıya, tepesinde, içeride (ülke)
for
- Genellikle canlı hayvanlardan oluşan malların satıcı tarafından, alıcının belirlediği demiryolu istasyonunda teslim edilmesi yükümlülüğünü içeren bir teslim biçimi ve buna dayalı fiyat.
Free on rail.
- Edat bağlaç için, -e
- Uğruna
- Şerefine
- -den dolayı sebebi ile, cihetten
- -e mukabil, karşı
- Uygun
- Yerine
- Hususunda, dair
Türetilmiş Kelimeler (bis)
setset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdreupup a gum treeup a treeup against the wallup and aboutup and comingup and doingup and downup bowup centreuU 50u beamu belgesiu biçimi eğri