seslenmek ne demek?

  1. Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek

    Birkaç adım yürüdü, seslendi.- Yusuf Bey, Yusuf Bey.

    S. Kocagöz
  2. Bir şey söylemek için sesini çıkarmak veya cevap vermek

    Kendisini kurtarmaları için ev sahiplerine seslenecek, işaret edecek oldu.

    M. Ş. Esendal
  3. Sözü birine veya birilerine yöneltmek, birine karşı söylemek, hitap etmek.
  4. (en)Yell.
  5. (en)Call.
  6. (en)Call to.
  7. (en)Shout.
  8. (en)Shout to.
  9. (en)Holler.
  10. (en)Hail.
  11. (en)To call out.
  12. (en)To say something.
  13. (en)To address.
  14. (en)To speak to hitap etmek.
  15. (en)To call out to sb.
  16. (en)To say sth.
  17. (en)To speak to.

seslenme

  1. Seslenmek işi.
  2. Sözü birine veya birilerine yöneltme, hitap.
  3. (en)Yelling.
  4. (en)Calling.
  5. (en)Shouting.
  6. (en)Yell.
  7. (en)Call.
  8. (en)Hail.
  9. (en)Apostrophe.
  10. (en)Holler.

seslenme durumu

  1. Hitap kavramı veren ad durumu: Ey Türk Gençliği; Muallimler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır; Bakiyâ, Nedimâ vb.
  2. (en)Vocative.
  3. (fr)Vocatif

Türetilmiş Kelimeler (bis)

seslenmeseslenme durumuseslenme ile ilgiliseslenme ünlemiseslenmeli özneseslenseslenceseslendirseslendirenseslendiricisesle bastırmaksesle ifade edilmişsesle ilgiliseslemseslem vidası
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın