sefer ne demek?
- Yolculuk
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden.
Y. K. Beyatlı - Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş.
- Kez, yol, defa
Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum.
R. H. Karay - Bk. yolculuk
- Yolculuk.
- Savaş.
- 1. bir yerden bir yere gitme, yolculuk, seyahat. 2. savaş hazırlığı. savaşa gitme. harp, savaş. 3. gemilerin kalktıkları limana tekrar dönünceye kadar yaptıkları fiil. 4. ıstılahta: şer'i bakımdan üç gün üç gecelik (veya onsekiz saatlik) yola gitmek için kişinin oturduğu yerden ayrılması. 5. defa, kere. 6. arabî ayların ikincisi.
- (Safer) Arabi ayların ikincisinin ismi.
Journey.
Voyage.
Expedition.
Campaign.
Headway.
Navigation.
Ploy.
Sailing.
State of war.
Time.
Occasion.
Travel.
Occurrence.
Military expedition.
War time.
Trip.
Cruise.
Passage.
Course.
Sail.
Round.
Wartime.
yolculuk
- Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer
- Bu gidiş gelişte geçen süre.
- Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme
- Belli bir başlangıç noktasından varış yerine değin tek bir taşıtla gidilmesini içeren insan devinimi.
Cruising.
Itinerary.
Headway.
Journey.
Peregrination.
Travel.
yolculuk
- Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer
- Bu gidiş gelişte geçen süre.
- Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme
- Belli bir başlangıç noktasından varış yerine değin tek bir taşıtla gidilmesini içeren insan devinimi.
Cruising.
Itinerary.
Headway.
Journey.
Peregrination.
Travel.
sefer bileti
Sailing ticket
sefer listesi
Sailing list