sarkan et parçası ne demek?

  1. (en)Flap

flap

  1. (en)Loose back and forth movement; sound made by such a movement; moveable part attached only on one side (usually hangs loosely or covers something); uproar, commotion, scandal (Slang); partially separated area of skin (Surgery).
  2. Kanat çırpmak, savurmak, sallamak, sallanmak, sinirlenmek, telaşlanmak, zırvalamak, saçmalamak.
  3. Sarkan bir şey ile vurmak, kuş kanadı gibi vurmak, çırpmak.
  4. Sarkık kapak veya örtü koymak: çarpmak, vurmak.
  5. Sarkan bir şeyin çarpması veya çarpma sesi.
  6. Aşağı sarkan kanat veya kapak.
  7. Birden atmak, çevirmek, katlamak.
  8. Heyecan verici durum.
  9. Dili fazla heyecan.
  10. Sarkan et parçası.

sarkan

  1. Kovan.
  2. kovan
  3. (en)[Å arkan] adj. hanging, pendant, pendulous, pending, dependent, beetle.

sarkan ışıklık

  1. Bir taşıyıcı ucunda tavana ya da duvarda bir çıkıntıya asılmış ışıklık.
  2. (en)Pendant lighting fitting.
  3. (al)Pendelleuchte
  4. (fr)Luminaire suspendu, luminaire à suspension

et

  1. İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka.
  2. Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
  3. Ten.
  4. Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm.
  5. Küçülmüş, azalmış anlamında kullanılan son ek
  6. Ve.
  7. (en)Et.
  8. (en)And.
  9. (en)Meat.
  10. (en)Flesh.

parçası

  1. (en)Piece, bit, cut, fragment, part, component, passage, attachment, batch, cake, cantle, dribblet, driblet, fraction, item, lump, moiety, morsel, patch, portion, scrap, segment, shred, snatch, tool.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sarkansarkan ışıklıksarkan kurtsarkan menüsarkan parçasarkan şeysarkan şeyin çarpma sesisarkan tirtilsarkanaksarkaçsarkaç asılmasarkaç gibi sallanmaksarkaç testere makinesisarkaçlamasarketet alet bağlamaket beniet bıçağıet bıçak çatalıet ceteraet çekiciet çözünürleri kurusuet damperee 6 banyoe 6 prosese ağe boat
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın