sandal gezisi yapmak ne demek?
Go for a row.
sandal gezisi
Row.
sandal
- İnsan taşıyacak biçimde yapılmış, kürekle yürütülen deniz teknesi
- Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album).
- Sandalet.
- (C.: Sanadil) Büyük başlı deve.
- Kürekle hareket ettirilen kısa boylu genişçe küçük tekne.
Sandalwood.
Same as Sendal.
Kind of shoe consisting of a sole strapped to the foot; a protection for the foot, covering its lower surface, but not its upper.
Kind of slipper.
Rowboat.
gezi
- Gezilip hava alınacak yer.
- Gezinti yeri.
- Ülkeler veya şehirler arasında yapılan uzun yolculuk, seyahat.
- Gezmek, görmek, eğlenmek amacıyla yapılan yolculuk.
- Pamuk ve ipekle karışık dokunmuş hareli kumaş
- Bu kumaştan yapılmış olan.
Trip.
Journey.
Excursion.
Promenade.
yapmak
- Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek
- Olmasına yol açmak.
- Onarmak, tamir etmek.
- Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek
- Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek
- Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek
- Düzenli bir duruma getirmek.
- Üretmek.
Accomplish.
Acquit oneself.