salıncaksız ne demek?

  1. Salıncağı olmayan

    Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu.

    S. F. Abasıyanık

salıncak

  1. İki ucundan iki iple veya zincirle yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı
  2. Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan ve karşılıklı iki yere iple bağlı bulunan asılı yatak.
  3. (en)Swing.

salıncak halkalar

  1. Yerden 5.5 m. yüksekliğe aralıklarla asılı, 16 mm. kalınlığında ayarlanabilir iki halata bağlı, 28 mm. kalınlığında ve 18 cm. çapında ağaçtan ya da deri kaplı madenden yapılmış sallanma, asılma, hızlanma alıştırmalarına yarayan iki halka.
  2. (en)Flying rings.
  3. (fr)Anneaux mobiles

Türetilmiş Kelimeler (bis)

salıncaksalıncak halkalarsalıncak illetisalıncakçısalıncaklı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın