sade ne demek?

  1. Süsü, gösterişi olmayan, yalın, gösterişsiz

    İki ufak çocuk konuşarak gidiyor; hâlleri o kadar sade, o kadar sevimli ki, imrenmemek mümkün değil.

    M. Ş. Esendal
  2. Şekersiz (kahve).

    Hem düşünmeli ki insan kısmı sade para ile doymaz.

    R. N. Güntekin
  3. Yalın, süssüz, anlaşılır olan (üslup, anlatım)

    Lirik şiir en halis şairlerin elinde gayet sadedir.

    Y. K. Beyatlı
  4. (sa:'de) Yalnızca, yalnız, ancak, sadece
  5. (Sayd. dan) Mazi fiilidir. "Avlandı" manasındadır. ( dan) "Bağır, ilan et" manasına emirdir. Meydan okumak, aciz bırakmak mealinde ve i'caz yoluna işaret eder "sad" diye okunur.
  6. Demir pası.
  7. Dişi eşek. (Osmanlıca'da yazılışı: sa'de)
  8. (en)Plain.
  9. (en)Pure.
  10. (en)Simple.
  11. (en)Mere.
  12. (en)Unmixed.
  13. (en)Stark.
  14. (en)Homely.
  15. (en)Homespun.
  16. (en)Unadorned.
  17. (en)Artless.
  18. (en)Austere.
  19. (en)Bald.
  20. (en)Bare.
  21. (en)Chaste.
  22. (en)Frugal.
  23. (en)Russet.
  24. (en)Rustic.
  25. (en)Severe.
  26. (en)Simplificative.
  27. (en)Sober.
  28. (en)Unsophisticated.
  29. (en)Merely.
  30. (en)Only.
  31. (en)Just.
  32. (en)Frugally.
  33. (en)Black.
  34. (en)Conservative.
  35. (en)Literal.
  36. (en)Lowly.
  37. (en)Modest.
  38. (en)Quiet.
  39. (en)Unsweetened.
  40. (en)Unaffected.
  41. (en)Unpretentious.
  42. (en)Elegant.
  43. (en)Elementary.
  44. (en)Single.
  45. (en)Spartan.
  46. (en)Unobtrusive.

sade adu

  1. Helen Folasade Adu (1959 doğŸumlu), Nijerya asıllı ünlü İngiliz şŸarkıcı

sade ağ

  1. Galsama ağı.
  2. (en)Gill net.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sade adusade ağsade ayinsade bir biçimdesade bir hayatı olmaksade bir şekildesade birimler bölüğüsade çikolatasade fonksiyonsade gözsadsad bin ebi vakkassad breadsad but truesad clown
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın