sadık ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Dostluğu ve bağlılığı içten olan, sadakatli

    Birisi onu alsa, en sadık kadın olacak, en güzel yemekleri pişirecekmiş.

    Ç. Altan
  2. İçten bağlı, doğru, gerçek dost.
  3. Doğru, gerçek, hakiki
  4. Yalan olmayan, sahte olmayan
  5. Hakikatli, sadakatli, dürüst.
  6. Samimi, bağlı
  7. (en)Loyal.
  8. (en)Faithful.
  9. (en)Obedient.
  10. (en)Devoted.
  11. (en)True-blue.
  12. (en)True-hearted.
  13. (en)Adhesive.
  14. (en)Constant.
  15. (en)Devout.
  16. (en)Staunch.
  17. (en)Trusty.
  18. (en)Stalwart.
  19. (en)Steadfast.
  20. (en)True.
  21. (en)Truehearted.
  22. (en)Unswerving.
  23. (en)Sincere.
  24. (en)Honest.
  25. (en)Veracious.
  26. (en)Staunch sadakatli.
  27. (en)Honest and accurate.
  28. (en)Thick and thin.
  29. (en)Unfailing.

sadık dost akrabadan yeğdir

  1. Candan dost akrabadan daha hayırlı olur.

sadık funktor

  1. (en)Faithful functor.
  2. (fr)Fondeur fidéle

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sadık dost akrabadan yeğdirsadık funktorsadık kalaraksadık kalmaksadık kimsesadık kulsadık kulunuzsadık olmayansadık parti üyesisadık uşaksadısadı taftazanısadıhsadıhasadsad bin ebi vakkassad breadsad but truesad clown
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın