sabahin erken saatleri ne demek?
Early morning hour
early
- Erkenden
- Başlangıç, çabuk, acele
- Erken
- Eski
- Ilk, ilkel
- Vakitsiz, vaktinden evvel
sabah
- Sabah ezanı.
- Sabah namazı.
- Günün başlangıcı, günün ilk saatleri
- Ezanı.
- Namazı.
- Güneşin doğduğu andan öğleye kadar geçen zaman, sabahleyin, sabah vakti.
- Gün ağarmasından sonraki kısa zaman. Bu zaman gün ortasına dek de alınabilir.
- gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı
- Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı.
- Gün doğmasına yakın vakitten, öğle vaktine kadar olan zaman.
sabah akşam
- Her vakit, daima, sürekli, devamlı.
All the time.
erken
- Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı
- Sabahın ilk saatleri.
Before time.
Premature.
Matutinal.
Soon.
Betimes.
Early.
saat
- Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
- Vakit, zaman
- Bir işin yapıldığı belli bir zaman.
- Günün hangi saati olduğunu gösteren alet
- Sayaç.
- Bir günün yirmi dörtte biri, saat. Zaman, vakit. Muayyen, belli bir vakit. Altmış dakikalık zaman.
O'clock.
Hour.
Watch.
Clock.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sabahsabah akşamsabah ayrılıyorumsabah ayrılıyorum.sabah bulantısısabasaba maymunusaba rüzgarısabaaşiransababasaberkenerken adrenarşerken aktarerken alerken ateşlemeerken ateşleme yapmaerken ateşleme yapmakerken baharerken benimseyenlererken blastositerkeerke aktaranıerke aralığıerke atlamasıerke dağılımı