sıkıştırılmak ne demek?

  1. Sıkıştırma işi yapılmak

    Anadolu kamyon yolcusu, kamyona yeni adam almak için sıkıştırıldıkça darılmıyor, kızmıyor.

    R. N. Güntekin
  2. (en)To be tightened or compressed.
  3. (en)To be wedged in.
  4. (en)To be jammed in or squeezed in.
  5. (en)To be pressed or pressured by sb.
  6. (en)To be slipped quietly into sb's hand.
  7. (en)To be squeezed or pinched.
  8. (en)To be cornered.

sıkıştırma

  1. Sıkıştırmak işi.
  2. Bir merceğin kapsadığı alanın, film boyu değişmediği halde artırılmasını sağlayan optik işlem.
  3. Sıkıştırmaca dayanan geniş görüntülük işlemlerinde, konunun iki yandan basıklaştırılmış olarak filme görüntü vermesi.
  4. (en)Anamorphosis, anamorphic process,.
  5. (en)Squeeze, compression, image compression, ana-morphic compression, horizontal compression.
  6. (en)Compaction.
  7. (en)Pressing.
  8. (en)Compression.
  9. (en)Push.
  10. (en)Squeeze.

sıkıştırılma

  1. Sıkıştırılmak işi.

sıkıştırılma katsayısı

  1. Oylumun basınçla değişimini ölçen özgül nicelik.
  2. (en)Compressibility factor.
  3. (fr)Facteur de compressibilité

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sıkıştırılmasıkıştırılma katsayısısıkıştırılmamaksıkıştırılmazsıkıştırılmışsıkıştırılabilirsıkıştırılabilir şifrelemesıkıştırılabilirliksıkıştırılamazsıkıştırılamaz hacimsıkıştırıcı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın