push button telephone ne demek?

  1. Tuşlu telefon

tuşlu

  1. Tuşları olan.
  2. (en)Push button.

push

  1. Itmek, itelemek, kakmak, sıkıştırmak, zorlamak, baskı yapmak, devam etmek, yürütmek, çaba harcamak, uğraşmak, zorla kabul ettirmek, reklamla satmak, uyuşturucu satmak, merdiven dayamak, yaklaşmak (yaş)
  2. (kurguda) bir resmin, diğer bir resmi herhangi bir yanından iterek onun yerine geçmesi
  3. Itmek, dürtmek
  4. Sürmek, sevketmek, yürütmek
  5. Sıkıştırmak, tazyik etmek
  6. Saldırmak, üzerine hücum etmek, arkasını bırakmamak
  7. Tos vurmak, boynuz ile vurmak
  8. Dili kanunsuz yoldan uyuşturucu madde satmak
  9. Itiş, kakış, dürtüş, sürme
  10. Hücum

push ahead

  1. Dili ilerlemek, ilerlemeye devam etmek. devam etmek.

button

  1. Düğme
  2. Tomurcuk, filiz,sürgün
  3. Küçük mantar
  4. Elektrik düğmesi
  5. Ar-go Kızılderililerin uyuşturucu madde niyetine çiğnedikleri dikensiz bir nevi kaktüsün ku-rutulmuş tepe kısmı
  6. (f) düğmelemek, iliklemek
  7. Düğme dikmek veya koymak, buttonwood çınar ağacı
  8. Düğmelemek

telephone

  1. Telefon
  2. Telefon etmek, telefonla konuşmak
  3. Telefon etmek, telefonda söylemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pushpush aheadpush aroundpush awaypush backpush bicyclepush bikepush buttonpush button warpush button warfarepuspusa sibiricapusanpusarıkpusarmabuttonbutton actionsbutton boybutton cauterybutton colorbutton configurationbutton editorbutton facebutton head boltbutton headed screwbuttockbuttocksbuttombuttom layerbuttbutt endbutt hingebutt inbutt in on
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın