pulsat ne demek?

  1. Nabız gibi atmak
  2. (en)Pulsate

nabız

  1. Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama.
  2. Eğilim, düşünce, niyet.
  3. Vuru
  4. Bk. vurum
  5. Ventrikül sistolünde fırlatılan kanın, önündeki kan kitlesine bir basınç yapması sonucu damar çeperi genişlemesi ve bu genişlemenin bir basınç dalgası durumunda bütün atardamar sistemi boyunca iletilmesi, nabız dalgası, sfigmus.
  6. Atar damarın vuruşu. Şah damarının atması. Kırmızı kan damarının oynaması hali.
  7. Hareket eden. (Osmanlıca'da yazılışı: nâbız)
  8. (en)Sphygmus.
  9. (en)Pulse.

pulsate

  1. Atmak, zonklamak
  2. Yürek gibi çarpmak
  3. Titreşmek, titremek, çarpmak
  4. Nabız gibi atmak

pulsate to

  1. titremek,atmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pulsatepulsate topulsatifpulsatilpulsatil salgılanmapulsatil salımpulsatil secretionpulsatilepulsatile instrumentpulsatilite indeksipulsarpulsasyonpulspuls oksimetrepuls polarografi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın