preponderate over ne demek?

  1. Baskın çıkmak
  2. Üstün olmak

baskın

  1. Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme.
  2. Kısa süreli, beklenmedik saldırı
  3. Su basması, sel.
  4. Ansızın çıkagelme.
  5. Sertlik, zorluk bakımından üstün
  6. Herhangi bir yönden üstün.
  7. Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakterin, diğerinin ana ya da babadan sahip olduğu karşıt ve çekinik karakterin ifadesini engelleyerek melezde gözükmesi. Dominant.
  8. Bir allelin etkisinin diğer allel tarafından örtülmesi, baskılanması durumu.
  9. Genetik bir özelliğin fenotipe yansıyabilmesi için tek bir allelin yeterli olmasıyla özelliğini gösteren karakter, dominant, başat.
  10. Kısa süreli beklenmedik saldırı.

preponderate

  1. Üstün olmak
  2. Galip gelmek
  3. Ağır çekmek
  4. Baskın gelmek, ağır basmak
  5. Hâkim olmak
  6. Ağır gelmek, baskın çıkmak

preponderating

  1. Ağır basarak
  2. Ağır basma

over

  1. (edat) konusunda; bahsinde; meselesinde (contest over water; debate over politics)
  2. Yumurtalık
  3. (en)Over.
  4. Bitmiş, sona ermiş
  5. Üzerinde, üstünde
  6. Üzerine, üstüne
  7. Yukarısına
  8. Yukarısında
  9. Bütün (zaman)
  10. Karşıdan karşıya, karşıya kasma, öbür tarafına

Türetilmiş Kelimeler (bis)

preponderatepreponderatingpreponderancepreponderanspreponderantoverover abundantover againover againstover ageover allover ambitiousover and aboveover and overover and over againovenoven baked pumpkin in syrupoven baked quince in thick syrupoven birdsoven cloth
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın