preponderate over ne demek?
- Baskın çıkmak
- Üstün olmak
baskın
- Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme.
- Kısa süreli, beklenmedik saldırı
- Su basması, sel.
- Ansızın çıkagelme.
- Sertlik, zorluk bakımından üstün
- Herhangi bir yönden üstün.
- Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakterin, diğerinin ana ya da babadan sahip olduğu karşıt ve çekinik karakterin ifadesini engelleyerek melezde gözükmesi. Dominant.
- Bir allelin etkisinin diğer allel tarafından örtülmesi, baskılanması durumu.
- Genetik bir özelliğin fenotipe yansıyabilmesi için tek bir allelin yeterli olmasıyla özelliğini gösteren karakter, dominant, başat.
- Kısa süreli beklenmedik saldırı.
preponderate
- Üstün olmak
- Galip gelmek
- Ağır çekmek
- Baskın gelmek, ağır basmak
- Hâkim olmak
- Ağır gelmek, baskın çıkmak
preponderating
- Ağır basarak
- Ağır basma
over
- (edat) konusunda; bahsinde; meselesinde (contest over water; debate over politics)
- Yumurtalık
- Over.
- Bitmiş, sona ermiş
- Üzerinde, üstünde
- Üzerine, üstüne
- Yukarısına
- Yukarısında
- Bütün (zaman)
- Karşıdan karşıya, karşıya kasma, öbür tarafına