populous ne demek?
- Yoğun nüfuslu
- Meskun, ahalisi çok
- Kalabalık
yoğun
- Hacmine oranla, ağırlığı çok olan, kesif.
- Koyu, kalın.
- Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.).
- Artmış, çoğalmış bir durumda olan.
- Dolu, sıkı, sıkışık, çok.
- Şişman, iri, tombul
- Kaba, kalın, iri (elek, iğne).
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Oylumuna oranla ağırlığı çok olan.
populous and thriving
- Mamur
populousness
- Kalabalıklık
- Nüfus yoğunluğu