perestiş etmek ne demek?
- Taparcasına sevmek.
Küçük hanıma bütün ruhumla perestiş ediyorum.
Ö. Seyfettin To worship, to adore.
perestiş
- Tapınma.
- Delicesine sevme.
- Pek çok sevmek. Bendelik etmek. İbadet etmek.
Worship.
Adoration.
perestişkar
- Taparcasına seven, tapınan.
- Delicesine seven.
- Tapınan.
- İbadet edercesine seven, çok ileri sevgi ve hürmet besleyen.
Osmanlıca'da yazılışı: perestişkâr.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.