parasıyla yaşamak ne demek?
Live off.
live
- Canlı, naklen
- Hayat dolu
- Yaşamak
- Oturmak, ikamet etmek
- Geçinmek, ömür sürmek
- Canlı, diri, zinde, hayat dolu
- Hayata ait, yaşayanlara ait
- Beslenmek
- Geçirmek, sürmek live a double life iki yüzlü hayat yaşamak
- Sağ olmak, hayatta olmak
parasıyla rezil olmak
- Para vererek yaptırdığı bir şey iyi çıkmamak, parasının karşılığını alamamak.
parası alınacak belgitler
- Süresinin bitiminde kapsadıkları paralar borçlularına ödetilmek üzere tecimevi ya da aracı olan Bankalarca bu sayışıma alınan belgitler.
Bills receivable.
Effets à recevoir
yaşamak
- (mecaz) Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
- (mecaz) Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
- (mecaz) Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
- Canlılığını, hayatını sürdürmek
- Sağ olmak.
- Varlığını sürdürmek.
- Oturmak, eğleşmek.
- Geçinmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak.
- Görüp geçirmek, başından geçmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
parasıyla rezil olmakparası alınacak belgitlerparası biriktirmekparası çok olmakparası ile övünenparası ucuz olanın kendisi kıymetli oluryaşamakyaşamaktan bıkmışyaşamayaşama atılımıyaşama coşkusuyaşama çabasıyaşama döndürmeyaşamyaşam ağacıyaşam alanıyaşam alanı yapısıyaşam aşamalarıyaşayaşa basmakyaşa özgü ölüm hızıyaşagül