pürüzlü ne demek?

  1. Pürüzü olan.
  2. Boğuk ve bozuk (ses)

    Sesi hâlâ pürüzlü idi.

    H. Taner
  3. Karışık, güç (durum, iş)

    Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur.

    R. H. Karay
  4. (en)Scabr.
  5. (en)Asperity.
  6. (en)Gnarled.
  7. (en)Rough.
  8. (en)Rugged.
  9. (en)Shaggy.
  10. (en)Uneven.
  11. (en)Beset with difficulties.
  12. (en)Difficult.
  13. (en)Knotty.
  14. (en)Marked with snags.
  15. (en)Teased.
  16. (en)Faulty.
  17. (en)Barbed.
  18. (en)Ragged.

pürüzlü şey

  1. (en)Rough

pürüzlü yüzey

  1. Girintili ve çıkıntılı yapısından dolayı, parmak ve avuç izini oluşturan kalıntıların tespit edilmesinin zor olduğu yüzey.
  2. Düzgün olmayan, kaba görünüşlü yüzey.
  3. (en)Orange peel effect.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pürüzlü şeypürüzlü yüzeypürüzlü yüzeylerden iz alma macunupürüzlülükpürüzlülükölçerpürüzle karşılaşmakpürüzlemepürüzlemekpürüzlendirpürüzlendirmekpürüzpürüz çıkarmakpürüz ve çapakları gidermekpürüzalan ağızpürüzalır
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın