nüfuzlu ne demek?

1. Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli

   Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü.

   R. H. Karay

2. Yüksek (makam), üst (kademe)

   Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi.

   H. Taner

3. Influential.
4. Important.
5. To be influential.

nüfuzlu adam

1. Strong man.

nüfuzlu kimse

1. Influential person, a big wheel, potentate, heavyweight.

Türetilmiş Kelimeler (bis)