mouth ne demek?

  1. Ağız
  2. Tane tane söylemek, geme alıştırmak, dudak bükmek
  3. Kelimeleri çiğneyerek konuşmak
  4. Hatiplik taslamak
  5. Geme alıştırmak(atı)
  6. Ağız, akarsuyun denize/göle döküldüğü yer.
  7. Giriş yeri
  8. Ağız gibi şey
  9. Haliç, boğaz
  10. Surat buruşturma

ağız

  1. Çıkış yeri
  2. Uç, kenar
  3. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine ya da sınıflara özgü olan konuşma dili
  4. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü.
  5. Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk.
  6. Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü.
  7. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
  8. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap.
  9. Koy, körfez, liman, yol vb. yerlerin açık yanı.
  10. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak.

mouth cavity

  1. Ağız boşluğu

mouth opening

  1. Agiz açikligi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mouth cavitymouth openingmouth organmouth organ armonikamouth partmouth partsmouth relatedmouth to feedmouth to mouthmouth to mouth respirationmoumoufflonmouflonmoujikmoulage
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın