lower limit or base ne demek?
- Taban
taban
- Ayağın alt yüzü, aya.
- Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı.
- Ayakkabının alt bölümü.
- Kaide.
- Bir şeyin en alt bölümü.
- Değerlendirmede en alt derece.
- Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle.
- Temel, temel ilke, baz.
- Huy bakımından.
- Yaradılıştan.
lower
- Karartmak
- Küçültmek, küçük düşürmek
- İndirmek, düşürmek
- Azaltmak, eksiltmek
- Zayıflatmak
- Alçaltmak, rezil etmek
- Tenzil etmek
- Daha aşağı
- Daha alçak
- Surat asmak, somurtmak
lower anchor
- Gözdemiri
limit
- Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya erişebileceği en alt ve en üst sınır, yer.
- Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük.
- Bk. erey
- Sınır
- Bk. tavan sınır
- Bk. sınır
Limitation.
That which terminates, circumscribes, restrains, or confines; the bound, border, or edge; the utmost extent; as, the limit of a walk, of a town, of a country; the limits of human knowledge or endeavor.
The space or thing defined by limits.
That which terminates a period of time; hence, the period itself; the full time or extent.
or
- Hlk. Kırmızıyla sarı arasında bir at donu.
- Bağlaç yahut, veya
- Yoksa
- Altın sarısı
- Oregon.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
lowerlower anchorlower bainitelower baselower basslower berthlower blocklower boundlower boundarylower caplowlow alloylow alloy steellow altitudelow altitude bombinglimitlimit checklimit dekstrinlimit denetimilimit dextrinlimit emirlimit fiyatlamalimit fiyatlı emirlerlimit fonksiyonlimit from the leftlimicolaelimicoleslimicolouslimierlimikolus