leading end ne demek?
- Ön uç
ön
- Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
- Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
- Bir kimsenin ilerisi
- Yakın gelecek zaman.
- Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
- Önce olan, ilk.
- Civar, yöre.
- Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
- Bk. anteriyör
Front.
leading edge
- Önde gelen kenar
leading edge flap
- Ön kenar flapi
end
- Sonuçlanmak
- Nihayete ermek
- Yok etmek
- İmha etmek
- Maksat, meram
- Sonuca ulaşmak
- Uç, son, nihayet, baş
- Akıbet, encam
- Gaye, amaç, niyet
- Sonuç netice
Türetilmiş Kelimeler (bis)
leading edgeleading edge flapleading edge of a pulseleading edge radiatorleading edge tankleading activistleading actorleading actressleading aircraftleading articleleadingleading astrayleading axleleading caseleading characterleadinleadlead a cat and dog lifelead a dogs lifelead a double lifelead a hand to mouth existenceendend addressend afterend applicationend around borrowend around carryend around shiftend arrow sizeend arrow styleend arterenen 29000 standartlar serisien 45001 standardıen 45002 standardıen 45003 standardı