lead out groove ne demek?

  1. Çıkış yivi

çıkış

  1. Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması.
  2. Mezuniyet, okul bitirme.
  3. Belgesi.
  4. Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma.
  5. Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti.
  6. Çıkış belgesi.
  7. Çıkma işi veya biçimi
  8. Bir yerden çıkmak için kullanılan yer.
  9. Yokuş.
  10. Bir sinemada izleyicilerin salondan ve yapıdan çıkmalarını sağlayan kapı, geçit ve dış kapılar; özellikle salon kapıları.

lead

  1. Başında olmak, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek
  2. Sürdürmek, sürmek
  3. Akımtaşır
  4. Yol göstermek, rehberlik etmek
  5. Yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, , açmak (kartlarını), götürmek
  6. Başlatmak
  7. Rehberlik, kılavuzluk, önde bulunma
  8. Kalem kurşunu, grafit
  9. Saçma
  10. Satırlar arasını açmak için kullanılan ince kurşun cetvel, anterlin

lead a cat and dog life

  1. Kedi köpek gibi zıt olmak, geçinememek
  2. Kedi-köpek gibi zıt olmak, geçinememek

out

  1. Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
  2. Ünlem,, dışarı dışarıda
  3. Dışarıya
  4. Dışında
  5. Arasından
  6. Meydana, ortaya
  7. Sız (kalmış)
  8. Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
  9. Yüksek sesle
  10. Edat dışarıya, dışarıda

groove

  1. Yiv, saban izi
  2. Alay etmek
  3. Uğraşmak
  4. Oluk
  5. Alışkanlık, itiyat, âdet
  6. Oluk açmak
  7. (argo) bir şeye kendini vermek, dalmak
  8. Yiv açmak, çizmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

leadlead a cat and dog lifelead a dogs lifelead a double lifelead a hand to mouth existencelead a happy lifelead a lifelead a life of pleasurelead a miserable existencelead a person up the garden pathlealeachleach toleachableleacheroutout and aboutout and awayout and homeout and outout and outerout at elbowsout at heelsout at the elbowsout backououabainouahtouakarioubliette
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın