lamba ne demek?

1. Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet

   Bir gaz lambasının ışığında önüme serdiğim haritayı tetkik ediyordum.

   Y. K. Karaosmanoğlu

2. Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul.
3. Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti.
4. Bk. boru
5. Bk. ışıtaç
6. Işık üretmek için yapılmış yapay kaynak.
7. Bk. lamba
8. Kapı, pencere ya da kapak kenarlarına açılan, genellikle dikaçılı girinti.
9. Lamp.
10. Bulb.
11. Light.
12. Illuminant.
13. Glim.
14. Fixture.
15. Head lamp.
16. Lampe
17. Falz
18. Lampe
19. Jointure

boru

1. Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
2. Borazan
3. Kullanım yerine göre çapı değişebilen genellikle camdan yapılmış içinde üşekler bulunan, havası alınmış ya da amaca uygun uçunlarla doldurulmuş yuvak biçimli kapalı gereç. Temel parçacıkları algılayan Geigerborulanndan televizyon görüntüborusuna ve eksicikborularına değin değişik kullanım yerleri vardır.
4. Pipe.
5. Trumpet.
6. Horn.
7. Clarion.
8. Conduit.
9. Drain.
10. Duct.

lamba açmak

1. Kapı, pencere kenarlarında genellikle dik açılı girinti açmak.

lamba ayağı

1. Akkor lambada, ışıklı elementi taşıyan madenden ve camdan parçaların hepsinin birden adı.
2. Lamp mount.
3. Lampengestell
4. Pied de lampe

Türetilmiş Kelimeler (bis)