boru ne demek?

  1. Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir

    Soba borusu kazanın içinden geçerdi.

    N. Cumalı
  2. Borazan
  3. Kullanım yerine göre çapı değişebilen genellikle camdan yapılmış içinde üşekler bulunan, havası alınmış ya da amaca uygun uçunlarla doldurulmuş yuvak biçimli kapalı gereç. Temel parçacıkları algılayan Geigerborulanndan televizyon görüntüborusuna ve eksicikborularına değin değişik kullanım yerleri vardır.
  4. (en)Pipe.
  5. (en)Trumpet.
  6. (en)Horn.
  7. (en)Clarion.
  8. (en)Conduit.
  9. (en)Drain.
  10. (en)Duct.
  11. (en)Trump.
  12. (en)Bore.
  13. (en)Flue.
  14. (en)Tubing.
  15. (en)Bugle.
  16. (en)Cane.
  17. (en)Spout.
  18. (en)Orifice.
  19. (en)Beak.
  20. (en)Cornet.
  21. (en)Nose.
  22. (en)Nozzle.
  23. (en)Penstock.
  24. (en)Blare.
  25. (en)Funnel.
  26. (en)Tube.
  27. (al)Röhre
  28. (fr)Tube, lampe

boru ağı

  1. Tesisatı oluşturan boruların bütünü.
  2. Döşemi oluşturan boruların tümü.
  3. (en)Piping system.

boru anahtarı

  1. Yivli, setli çeneleri ile boruyu sıkıca kavrayarak sökülüp takılmasını sağlayan aygıt. (bk. Şek. 1)
  2. Bk. boru anahtarı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boru ağıboru anahtarıboru anahtarı koluboru askısıboru balığıboru baligiboru bileziğiboru bulucuboru burunlularboru bükme aletiborbor çeliğibor hidrürlerbor hücresibor karbür
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın