katılaşmak ne demek?

  1. Katı duruma gelmek.
  2. İz bırakmak, belirgin duruma gelmek

    Bu tutumundan hoşlanmadığını belirten bir küçümsemenin çizgileri dondu, katılaştı yüzünde.

    N. Cumalı
  3. Katı h(le dönüşmek.
  4. (en)To harden.
  5. (en)To stiffen.
  6. (en)To become rigid.
  7. (en)To become insensitive.
  8. (en)To become unyielding.
  9. (en)To set.

katı

  1. Sert, yumuşak karşıtı
  2. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim.
  3. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan.
  4. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp.
  5. Çok, aşırı derecede
  6. Taşlık.
  7. Bkz.katı hal.
  8. Çeşitli omurgalı veya omurgasız hayvanların sindirim kanalı üzerinde bulunan ve besinin öğütüldüğü kaslı bölge. Taşlık.
  9. Atom, yükün ya da moleküllerin, aralarındaki etkileşimlerle oluşturduklarl örütlerde belirli biçim ve oylum kümelerinde toplandıkları, dolayısıyla ancak titreşim yapabildikleri evre. (Cam, zift gibi özdekler, görünüş benzerliklerine karşın örüt yapılı olmadıklarından kati durumda sayılmazlar.)
  10. Çok, pek, fazla, yeğin.

katılaşma

  1. Bkz. endurasyon
  2. Katılaşmak işi.
  3. Bir maddenin sıvı durumundan katı duruma geçmesi, tasallüp.
  4. Bir organın veya dokunun herhangi bir sebeple yumuşaklığını kaybetmesi ve sert bir şekil alması
  5. Özdeğin bir başka evreden katı evreye geçişi.
  6. (en)Hardening.
  7. (en)Solidification.
  8. (en)Concretion.
  9. (en)Fixation.
  10. (en)Induration.

katılaşma aralığı

  1. Alaşım ve karışımların katılaşmalarının sürdüğü sıcaklık aralığı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

katılaşmakatılaşma aralığıkatılaşma eğrisikatılaşma sıcaklığıkatılaşmamakkatılaş
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın