kapak ne demek?

  1. Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne

    Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar.

    R. H. Karay
  2. Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça.
  3. Kitap, defter vb.nin en üstüne geçirilen kılıf

    Kapağını, geceleri aynı masa etrafında buluştuğu ressamlardan birine çizdirecekti.

    Atilla İlhan
  4. Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan, düzgün olmayan tahta.
  5. Zıvanada iki dış yan parça.
  6. Tonal dengeyi sağlamak, aynı zamanda güzel bir görünüm elde etmek amacıyla gövdeden farklı bir ağaçtan birkaç santimetre kalınlığında kesilerek gövdeye yapıştırılan parça.
  7. Bk. kapak
  8. Mobilyada, bazı bölümleri kapatan eleman.
  9. Tomruğun dışından çıkan, bir yüzü düz, öbür yüzü eğmeçli tahta.
  10. Hlk. Sığır budunun dış yüzünde, kenar ve dilme parçaları arasında, sağrıdan dize kadar dikine uzanan bölgenin kaslarını içeren pastırmalık et parçası veya bu parçadan yapılan pastırma.
  11. Organların içinde bulunan sıvıların geri kaçmasını önleyen viseral kıvrım
  12. Bkz. valvül
  13. (en)Cover page.
  14. (en)Cover.
  15. (en)Hatch.
  16. (en)Bonnet.
  17. (en)Capsule.
  18. (en)Clack.
  19. (en)Covering letter.
  20. (en)Flap.
  21. (en)Hatchway.
  22. (en)Shutter.
  23. (en)Stopper.
  24. (en)Valve.
  25. (en)Damper.
  26. (en)Head piece.
  27. (en)Wrapping.
  28. (en)Dome.

kapak

  1. Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne
  2. Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça.
  3. Kitap, defter vb.nin en üstüne geçirilen kılıf
  4. Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan, düzgün olmayan tahta.
  5. Zıvanada iki dış yan parça.
  6. Tonal dengeyi sağlamak, aynı zamanda güzel bir görünüm elde etmek amacıyla gövdeden farklı bir ağaçtan birkaç santimetre kalınlığında kesilerek gövdeye yapıştırılan parça.
  7. Organların içinde bulunan sıvıların geri kaçmasını önleyen viseral kıvrım
  8. Bkz. valvül
  9. Bk. kapak
  10. Mobilyada, bazı bölümleri kapatan eleman.

kapak açık

  1. (en)Cover open

kapak atmak

  1. Aşırı, tıka basa dolmuş olmak: Elbise dolabı kapak atıyor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kapak açıkkapak atmakkapak bıçkıcısıkapak bıçkısıkapak burunlu mısır yarasasıkapak burunlu yarasagillerkapak contasıkapak düşürmekapak eksantrigikapak işığıkapakapa çenenikapa sayısıkapaçkapaç boşluğu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın