kanaatbahş ne demek?

  1. Kanaat verici, inandırıcı.

kanaat

  1. Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
  2. Kanma, inanma.
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
  4. Kanı.
  5. Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helal ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dunhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)
  6. (en)Opinion.
  7. (en)Reading.
  8. (en)Conviction.
  9. (en)Feeling.
  10. (en)Idea.

kanaat

  1. Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
  2. Kanma, inanma.
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
  4. Kanı.
  5. Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helal ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dunhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)
  6. (en)Opinion.
  7. (en)Reading.
  8. (en)Conviction.
  9. (en)Feeling.
  10. (en)Idea.

kanaat derecesi

  1. İnceleme sonuçlarının olasılık bakımından sınıflandırması.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kanaatkanaat derecesikanaat etmekkanaat getirmekkanaat iklimi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın