kısarak ne demek?
- Biraz kısa, kısaca
Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var.
M. Ş. Esendal - Kısa süreli
Giyinip kuşanmak, nişanları takmak, süslenmek de başkaları görsün diyedir. Bunun için karşılama törenleri kısarak olur.
M. Ş. Esendal
biraz
- Bir parça, çok değil
- Kısa bir süre için
- Yeterince değil, yeter ölçüde değil, az miktarda.
- Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma.
Some.
Tolerable.
Little.
Somewhat.
Something of.
Awhile.
kısar
- (Kasir. C.) Kısalar. Kasr olanlar.
kısarı mufassal
- Kur'an-I Kerim'de 99. sure olan Zilzal suresinden 114. olan Nas suresine kadar olan surelerdir. (Osmanlıca'da yazılışı: kısar-ı mufassal)