kısa kalmak ne demek?
Fall short.
fall
- Sonbahar
- Inmek
- Çökme, yağış
- Düşüş kaydetmek
- Hayvanların doğması
- (fell, fallen) düşmek, dökülmek, yağmak
- Güz
- Çökmek
- Düşüş, düşme
- Kapanmak, yıkılmak, mahvolmak, ölmek
kısa kafalı
- Kafatasının ön-art ekseni yan eksenine göre kısa olan (kimse), brakisefal.
Brachycephalic.
kısa kafalı cücelik
- Cücelikle birlikte kafanın kısa ve geniş olması, alnın kubbemsi görünümü, kalbin küçük olması ve ağzın tam olarak kapanmamasıyla belirgin otozomal çekinik özellikte, esas olarak İngiliz etçi sığır ırklarında görülen gelişim bozukluğu, brakisefalik cücelik, snorter tipi cücelik, akondroplastik cücelik.
Brachycephalic dwarfism.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
Stay.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kısa kafalıkısa kafalı cücelikkısa kafalı köpeklerin hava yolu hastalığıkısa kafalı köpeklerin hava yolu tıkanıklığı sendromukısa kemerkısakısa açınıkkısa adkısa akımkısa ama sağlam yapılıkısa at yarışıkısa bacaklı binek atıkısa bacaklı yük beygirikısa bağırsak sendromukısa bakışkıskıs kıskıs kıs kıs kıs gülmekkıs bookkeepingkıs kıskalmakkalmakalma durumukalma eğrisikalma süresikalmkalkal gelmekkal ocağıkal u kılkala