kırma ne demek?

1. Kırmak işi.
2. Kumaşın katlanmasıyla yapılan giysi süsü, pili.
3. Kırılmış veya dövülmüş tahıl.
4. Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi.
5. Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)

   Mustafa, kırma tüfeğe bir kurşun sürdü.

   Y. Kemal

6. Soyu karışmış, melez (hayvan).
7. Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan.
8. Bir özdeğin, doğrusal birleşimle yeniden oluşturulan yönrüngemsilerinden her biri.
9. Ailesi birbirinden ayrı ırklardan gelen ve her iki ırkın özelliklerini taşıyan kimse.
10. Melez.
11. Half-blood.
12. Half breed.
13. Underbred.
14. Mongrel.
15. Crossbred.
16. Unblooded.
17. Hybrid.
18. Breaking.
19. Pleat.
20. Break.
21. Breakage.
22. Fracture.
23. Injury.
24. Laceration.
25. Mestizo.
26. Offence.
27. Tuck.
28. Groats.
29. Half-breed.
30. Collapsible.
31. Folding.
32. Act of breaking.
33. Group.
34. Crease.
35. Gather.
36. Ruffle.
37. Smocking.
38. Mulâtre

kırmak

1. Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak.
2. İri parçalara ayırmak.
3. Belirli bir biçimde katlamak.
4. Öldürmek, yok olmasına sebep olmak.
5. Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek
6. Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek
7. Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak.
8. Vücut kemiklerinden birini parçalamak
9. Freeze, put off.
10. Bear down.

kırma biti

1. Kınkanatlılar takımından olup, kırık tanelerden başka, un, makarna, bisküvi çeşidinden yiyeceklere de üşüşebilen, kırmızımsı kahverengi ve 3-4 mm. boyunda ambar böceği.
2. Confused flour beetle.
3. Reismehlkäfer
4. Tribolium confusum

kırma çatı

1. Jerkin head.

Türetilmiş Kelimeler (bis)