kırak ne demek?
- Dağ sırtı.
dağ
- Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümleri.
- Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan.
- İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümünde kızgın bir araçla yapılan yanık.
- Büyük üzüntü, acı
- Yerkabuğunun çıkıntılı, yüksek; eğimli yamaçlarıyla çevresine egemen ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümlerine verilen ad.
- Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya veya kumdan tepe.
- Orman.
Mountain.
Montane.
Mount.
kıra
- Konaklık etmek.
- Cima etmek.
kıra çıkmak
- Anne ve babanın kızını gelin etmesi.