küçültmek ne demek?

  1. Büyükken daha küçük duruma getirmek

    Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü.

    N. Cumalı
  2. Yaşını gizleyerek küçük göstermek.
  3. Değerini ve onurunu azaltmak
  4. (en)Miniaturize.
  5. (en)Make smaller.
  6. (en)Diminish.
  7. (en)Reduce.
  8. (en)Belittle.
  9. (en)Lower.
  10. (en)Decrease.
  11. (en)Lessen.
  12. (en)Abase.
  13. (en)Derogate.
  14. (en)Dispraise.
  15. (en)Minify.
  16. (en)Shrink.
  17. (en)Contract.
  18. (en)To make small.
  19. (en)To shrink.
  20. (en)To contract.
  21. (en)To diminish.
  22. (en)To humiliate.
  23. (en)To disgrace.
  24. (en)To degrade.
  25. (en)To lower.
  26. (en)Zoom out.
  27. (en)To make sth smaller.
  28. (en)To deprecate.
  29. (en)To underrate.
  30. (en)Demean.
  31. (en)Disparage.
  32. (en)Overshadow.
  33. (en)Scale down.
  34. (en)Minimize.

küçültme

  1. Küçültmek işi, tasgir.
  2. Bir şeyin küçüğünü gösteren söz biçimi.
  3. Bir filmin, optik basım yoluyla, kendinden daha ufak boyda bir film üzerine aktarılması. Büyültme karşıtı.
  4. (en)Making smaller.
  5. (en)Diminution.
  6. (en)Reduction.
  7. (en)Reducing.
  8. (en)Depreciation.
  9. (en)Dispraise.
  10. (en)Lessening.

küçültme aygıtı

  1. Küçültme işini gerçekleştiren optik basım aygıtı çeşidi.
  2. (en)Optical reduction printer, reduction printer.
  3. (al)Verkleinerungsmaschine
  4. (fr)Tireuse pour réduction

Türetilmiş Kelimeler (bis)

küçültmeküçültme aygıtıküçültme basımıküçültme ekiküçültme ismiküçültküçülküçülebilirküçülenküçülen daireküçülen kutu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın