jolly ne demek?
- İkna etmek, kandırmak
- Şen, neşeli
- Neşe verici
- Hoş, güzel
- Pek çok, ziyadesiyle, fazlasıyla
- Eğlenti
- Denizci
- Gönlünü yapmak tatlı sözle kandırmak
- Neşelendirmek
- Eğlenmek, alay etmek
- Takılmak
ikna
- Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
- Kanaat vermek. Razı etmek. Razı edilmek. İnandırmak. İnandırılmak.
Persuasion.
Convincing.
Dissuasion.
Enticement.
Inducement.
jolly a place up
- Bir yere sevimli bir hava vermek
- Bir yeri neşelendirmek
jolly as a sandboy
- Çocuklar gibi şen, çocuk gibi sevinçli