irkinti ne demek?
- Ürperme, tiksinti.
Acaba, başımızdan geçen belalar, çektiğimiz mihnetler ve nihayet rahat, zengin bir memleketin batışını görmüş olmamız bizde, artık dünya hazlarına karşı bir nevi irkinti mi hasıl etmişti?
Y. K. Karaosmanoğlu - Korku, çekinme
Yarın en büyük kuvvetlerin karşısında en ufak bir irkinti bile bana yaklaşamayacaktır.
A. Gündüz - Su birikintisi.
- Pool, puddle.
irkin
- Kendini bulmuş.
- Gömü, hazine.
- Durgun.
irkil
- [irkilmek] be startled, recoil, blench, start, take alarm, shy.