incrimination ne demek?
- Suçlama
- Suçlu bulma
suçlama
- Suçlamak işi, itham
Accusation.
Charge.
Accusing.
Blaming.
Blame.
Arraignment.
Censure.
Complaint.
Condemnation.
incriminating
- Suçlayıcı
incriminating evidence
- Bir kimsenin bir suça bulaştığına işaret eden delil
- Suçlayan kanıt, suçlayıcı kanıt