incriminating evidence ne demek?

  1. Suçlayan kanıt, suçlayıcı kanıt
  2. Bir kimsenin bir suça bulaştığına işaret eden delil

incriminating

  1. Suçlayıcı

incriminating findings

  1. Suçlayıcı bulgular
  2. Bir kimsenin bir suça bulaştığına işaret eden bulgular
  3. Suçlayan bulgular

evidence

  1. Kanıt
  2. Kanıtlamak, ispatlamak
  3. Delil, şehadet, ispat, tanıt
  4. Vuzuh, açıklık, aydınlık
  5. Şahit, tanık
  6. Belirtmek, açıklamak, göstermek
  7. Tasrih etmek, tavzih etmek
  8. İspat etmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

incriminatingincriminating findingsincriminating materialincriminatinglyincriminationincriminateincriminate oneselfincriminated himevidenceevidence aliundeevidence of ageevidence of opinionevidentevidda
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın