income tax ne demek?
- Gelir vergisi
gelir
- Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandığı ücret, aylık, kira vb., varidat, irat.
- Üretim etkinliklerine katılan üretim faktörlerinin yaratılan hasıladan bölüşüm sonunda aldıkları pay.
- Emek faktörünün işlendirilmesinden sağlanan maaş, ücret, bahşiş, prim; finansal araçlardan sağlanan faiz, kâr payı gibi sermaye getirileri; taşınmaz ve topraktan sağlanan kira, rant; iş göremezlik, çocuk desteği; sağlık, işsizlik sigortası ve emeklilik gibi sosyal güvenlik kapsamındaki transfer ödemeleri ile şans oyunları vb. kaynaklardan elde edilen para miktarı.
- Îrâd.
- Bir filmin herhangi bir sinema salonunda ya da oynatım süresi boyunca sağladığı para. (Kesintiligelir ya da kesintisizgelir olarak ikiye ayrılır).
Box office, box office (takings, receipt), take.
Income.
Revenue.
Revenues.
income tax bracket
- Ek gelir vergisi
income tax clerk
- Gelir vergisi memuru, bir kimse veya şirketin yıllık net gelirinin vergilendirilmesi süreciyle ilgilenen görevli
tax
- Suçlamak
- Mahkeme masrafını belirlemek
- Vergi, resim
- Külfet, yük
- Vergi koymak, vergi yüklemek
- Mahkeme masrafım tayin etmek
- İsnat etmek, yüklemek
- Külfet olmak, tüketmek
- Yük olmak, yormak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
income tax bracketincome tax clerkincome tax declarationincome tax reformincome tax returnincome accountincome and corporate taxincome and expenseincome approachincome bondincomeincome bracketincome carried forwardincome collectorincome dataincombustibilityincombustibleincombustiblyincoagulabilityincogincognisantincognitaincognitotaxtax abatementtax accountingtax administrationtax advantagetax advantagestax allowancetax anticipation bondtax anticipation notetax assessmenttata 25ta başındanta be kıyametta bekey