ikbal ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu.

    Siyasi ikbal veya nikbet yellerine göre yön alan bir huy sahibi olduğunu bilirdim.

    Y. K. Karaosmanoğlu

    Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir?

    E. B. Koryürek
  2. İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması.
  3. Yüzünü döndürme; birine, bir şeye meyletme.
  4. Bir şeyi birinin önüne götürmek.
  5. Reddetmeyip kabul etmek.
  6. Bir şeye yönelmek.
  7. Teveccüh etmek.
  8. İstek, arzu.
  9. Baht, talih.
  10. Odalık.
  11. Bk. odalık.
  12. (en)Good fortune.
  13. (en)Prosperity.
  14. (en)Success.
  15. (en)Desire.
  16. (en)Wish.

odalık

  1. Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
  2. Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal
  3. Padişah ve şehzadelerin, saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın.
  4. (en)Concubine.
  5. (en)Odalisque.
  6. (en)Female share.

ikbal düşkünlüğü

  1. İyi bir yaşantısı varken gözden düşerek yoksul olma durumu
  2. Makam ve mevki hırsı olma durumu.

ikbal düşkünlüşü

  1. Önce iyi bir yaşamı varken gözden düşerek yoksul olma durumu.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ikbal düşkünlüğüikbal düşkünlüşüikbal düşkünüikbalcuikbali beşerikbali sönmekikbalmendikbalperestikbabikbah
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın