iflas ne demek?

  1. Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık

    Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu.

    N. Cumalı
  2. Yenilgiye uğrama, değerini yitirme.
  3. İşlevini veya görevini yapamama.
  4. Mahkemece borçlunun, borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunun saptanması.
  5. Malı tükenmek, parası kalmamak. Borçlarını ödeyemiyecek hale gelmek. Sermayesini batırmak.
  6. (en)In carey street.
  7. (en)Bankruptcy.
  8. (en)Failure.
  9. (en)Insolvency.
  10. (en)Bust.
  11. (en)Crash.
  12. (en)Ruin.
  13. (en)Smash.
  14. (en)Smash-up.
  15. (en)Ruination.
  16. (en)Failure of a project or policy.
  17. (en)Commercial failure.
  18. (en)Declaration of insolvency.

iflas anlaşması

  1. Batık durumunda alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları için aralarında yaptıkları sözleşme, konkordato.

iflas bilançosu

  1. Bk. batkı dengelemi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

iflas anlaşmasıiflas bilançosuiflas bürosuiflas davasıiflas edenin mal varlığıiflas etmeiflas etmekiflas etmek üzere şirketiflas etmişiflas etmiş birinden alacağı olan kimseiflaiflahiflah etmekiflah olmakiflah olmamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın