hook, line and sinker ne demek?

  1. Dili tamamen, olduğŸu gibi: He swallowed my story hook, line and sinker. Masalımı olduğŸu gibi yuttu.

hook

  1. Kancayı takmak, yakalamak
  2. Takmak
  3. Bükmek, kroşe vurmak
  4. Çalmak, aşırmak
  5. Çengelle tutmak, çengellemek
  6. Kanca, çengel
  7. Kopça
  8. Orak
  9. Çengel gibi kıvrılmış şey
  10. Akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı

hook a husband

  1. Koca bulmak

line

  1. Dizi, sıra
  2. Kuyruk, sıra
  3. Dize
  4. Hat
  5. Çizgi, yol, hat
  6. Çizmek, çizgi çizmek
  7. Satır
  8. Ip, sicim
  9. Iplik
  10. Içine astar koymak, astarlamak

and

  1. Yemin içmek, yemin etmek.
  2. (İngilizce) ve, ile, de
  3. (bağlaç) ve, de, ile

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hookhook a husbandhook addresshook and but jointhook and eyehoo hahoochhoodhood fumehood locklineline activated telephone recorderline adapterline adaptorline aheadline amplifierline at karmakline backerline blanking intervalline borderlinlinalinaceaelinagelinalol
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın