heyecana düşürmek ne demek?
- Heyecanlandırmak
Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü.
İbrahim Alâeddin Gövsa
heyecanlandırmak
- Heyecan duymasına sebep olmak.
Excite.
Electrify.
Stir up.
Stir.
Thrill.
Turn on.
Warm up.
Work up.
Carry away.
heyecana gelmek
- Heyecanlanmak, heyecan duymak.
heyecana getirmek
- Heyecanlandırmak, heyecanlanmasına sebep olmak
düşürmek
- Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak.
- Değerini, fiyatını indirmek.
- Azaltmak.
- Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak.
- Iskat etmek.
- Uğratmak.
- Değerli bir şeyi ucuz veya kolay elde etmek.
- Zayıf bırakmak, gücünü azaltmak
Trip.
Screw down.