hard core ne demek?
- Boyun eğmez, kararlı
- Çakıl, mıcır, çekirdek
- Yolundan şaşmaz
- Sert çekirdek
- Çekirdek kadro
boyun
- Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım.
- Sorumluluk.
- Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer.
- Üzeri
- Almaç ışıtacının koni biçimindeki bölümünden sonra gelen ve tarayıcı demetin oluşmasını sağlayan; artıuç, elektron topu, Wenhelt borusunun yer aldığı ince bir boruyu andıran bölümü.
- Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.
- Baş ve gövdeyi birleştiren kısım.
- Birçok sestod da skoleksle strobila arasında halkalanmanın olmadığı kısım.
Peck (of the tube).
hard coal
- Antrasit
hard cod
- Nakit
core
- Öz, esas
- Nüve
- Çekirdek
- İçini çıkarmak, göbeğini almak
- Elma gibi meyvelerin çekirdek yeri
- Zıvana
- Maça parçası
- Derinden alınan yuvarlak sutun şeklinde taş numunesi
- Göbek, iç
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hard coalhard codhard codedhard column breakhard copyhard candyhard capsulehard cardhard casehard cashhard and fasthard and fast rulehard as ironhard bargainhard bargaininghardhard biscuithard bittedhard bittenhard blowharhar gürhar harhar hurhar vurup harman savurmakcorecore boringcore carboncore carbon contentcore competencecore componentscore diameter drillscore dumpcore flushcore inflationcorcor anglaiscor bovinumcor nercor pendulum