hand ne demek?

  1. El
  2. Elle vermek, uzatmak.

    Please hand me that book. / O kitabı bana uzatır mısınız?

  3. Yakalamak.
  4. El vermek
  5. El gibi uzuv (maymun ayağı, şahin pençesi, Istakoz kıskacı)
  6. Yelkeni istinga edip sarmak
  7. Kudret, yetki, salahiyet
  8. Parmak, işe karışma
  9. Maharet, hüner
  10. El yazısı, imza
  11. Yardım
  12. Usta
  13. Yetki sahibi kimse
  14. Vermek, uzatmak, yardım etmek
  15. Atın yüksekliğini ölçmede kullanılan ve 10 cm'ye eşdeğer olan ölçü birimi.
  16. Işçi, amele
  17. Taraf, yan
  18. Saat yelkovanı veya akrebi
  19. Irgat, rençper
  20. Alkış
  21. Iskambil el, sıra
  22. Oyun
  23. Hevenk
  24. Tütün yaprağı demeti

el

  1. Batı Samileri'nin en önemli totemi
  2. Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
  3. Sahiplik, mülkiyet.
  4. Kez, defa.
  5. İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
  6. Yönetim, baskı, etki.
  7. Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
  8. Aracı, vasıta.
  9. Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
  10. Ülke, yurt, il

hand and foot

  1. Elini ayağını oynatamayacak şekilde, el pençe divan

hand and glove

  1. Sıkı fıkı, samimi, yakın ilişŸki içinde birlikte çalışŸma

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hand and foothand and glovehand and hearthand annotationhand aroundhand backhand baggagehand boomhand brakehand brake indicatorhanhan gibihan görünüşühan hamam sahibihan kapısından teğelti atmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın