hala ne demek?

  1. Babanın kız kardeşi.
  2. Şimdiye kadar, o zamana kadar, hâlen, henüz

    Otuz iki yaşında idi ve hâlâ evlenmemişti.

    H. Taner
  3. Şimdiye kadar, o zamana kadar, hâlen, henüz

    Annesini yanına aldığı günlerdeki mutsuzluğum hâlâ içimi karartıyor.

    E. Bener
  4. Bk. boşluk
  5. Bk. vaküol
  6. (C.: Halat) Babanın kız kardeşi, hala. Arapçada: Ananın kızkardeşi. Teyze.
  7. Yaş ot. (Osmanlıca'da yazılışı: halâ)
  8. (Halen) şimdi. Henüz. şimdiye kadar. Elan. (Osmanlıca'da yazılışı: hâlâ)
  9. Koparmak.
  10. Boş, hali. (Osmanlıca'da yazılışı: halâ')
  11. (en)Aunt.
  12. (en)Paternal aunt.
  13. (en)Still.
  14. (en)Father's sister.
  15. (en)Auntie.
  16. (en)Aunty.
  17. (en)Collateral ancestors.
  18. (en)Related in the collateral line.
  19. (en)Haul in, tow; kedge, move a boat by pulling on a rope connected to an anchor (Nautical).

boşluk

  1. Oyuk, çukur, kapanmamış yer.
  2. Kesinti, kopukluk.
  3. Boş geçen süre.
  4. Eksiklik, yoksunluk duygusu
  5. Yetersizlik
  6. İçinde hiçbir cisim bulunmayan, vakum.
  7. Bk. gedik
  8. Özdekten arınmış kapalı oylum.
  9. İçinde molekül ya da atom bulunmayan uzay; uygulamada, içindeki hava ya da gazı tümüyle boşaltılmış, son kertede alçak basınç bulunan uzay. (Bir radyo ışıtacında, eksiucun yaydığı elektronların, havanın ya da gazın atomlarıyla çarpışarak engellenmemesi için, bu ışıtaçta böyle birboşluk yaratılması gerekir).
  10. (I) Birbirine geçen parçaların ya da dişlilerin uymaması durumunda, arada oluşan açıklık.

hala da öyle

  1. (en)I still do

hala kızı

  1. Halanın kızı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hala da öylehala kızıhala o masalhala oğluhala var olanhalaahalabhalacahalachahalachahhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın