hak iddia etmek ne demek?
Claim, put in a claim for, demand, stake out a claim, pretend.
Arrogate to oneself.
hak iddia eden kimse
Claimant, pretender.
hak iddiası
Demand.
iddia
- İleri sürülerek savunulan düşünce, sav
- Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme.
- Dediğinde direnme, inat
- Sav. ~ etmek: savlamak.
- Bk. sav
- Bir şeyin müsbet veya menfiliğini ısrarla söylemek. İleri sürülen fikir. Dava etmek. Israr etmek. İnat etmek. Haklı veya haksız bir davaya kalkışmak.(Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele malik olmayan kimse, kainatta dava-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Zira her şey, her şeyle bağlıdır. M.)
Claim.
Pretension.
Allegation.
Assertion.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hak iddia eden kimsehak iddiasıhakhak arayanhak çiğnemehak deyince akan sular dururhak dinihak dostum hakhak düşümühak edilen cezahak edilen şeyhak edilmemişhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamiddiaiddia avukatıiddia eden kimseiddia edilebiliriddia edilebilir şeyiddia edileniddia etmekiddia konusu şeyiddia makamıiddia makamı avukatıiddiddeiddetiddeti eşhüriddeti haml