haşat ne demek?
- Darmadağınık, işe yaramaz, bozuk, kötü.
- Yorgun, bitkin.
Worn-out automobile.
Worn-out.
In poor condition.
Upset.
In trouble.
haşat etme
Pulverization.
haşat etmek
- Bozmak, kullanılmaz duruma getirmek.
- Birini dövmek, perişan etmek, aşırı ölçüde hırpalamak.