giriş çıkış ne demek?

  1. (en)Entrance and exit.

entrance

  1. Vecit haline koymak, kendinden geçirmek
  2. Büyülemek, teshir etmek
  3. Giriş, girme
  4. Giriş yeri, giriş kapısı, methal
  5. Giriş müsaadesi
  6. Giriş ücreti, duhuliye.
  7. Mest etmek, hayran bırakmak

giriş çıkış anahtarlaması

  1. (en)Input output switching

giriş çıkış anayolu

  1. (en)Input output trunk

çıkış

  1. Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması.
  2. Mezuniyet, okul bitirme.
  3. Belgesi.
  4. Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma.
  5. Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti.
  6. Çıkış belgesi.
  7. Çıkma işi veya biçimi
  8. Bir yerden çıkmak için kullanılan yer.
  9. Yokuş.
  10. Bir sinemada izleyicilerin salondan ve yapıdan çıkmalarını sağlayan kapı, geçit ve dış kapılar; özellikle salon kapıları.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

giriş çıkış anahtarlamasıgiriş çıkış anayolugiriş çıkış aygıtıgiriş çıkış belgesigiriş çıkış denetim sistemigiriş çıkış işlemcisigiriş çıkış kanalıgiriş çıkış kapısıgiriş çıkış kesmesigiriş çıkış kitaplığıgirişgiriş alanıgiriş aygıtıgiriş bildirgesigiriş biletigiriş birimigiriş borusugiriş boşluğugiriş bölümügiriş çekimigiri sentrifugalesgiri sentripetalesgiri serebrigiribangirgiribaniçıkışçıkış açısıçıkış aygıtıçıkış barınağıçıkış belgesiçıkış bildirgesiçıkış bölmesiçıkış çelisiçıkış çizgisiçıkış denetimiçıkıçıkıkçıkık biçimçıkık çeneçıkık göğüslü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın