get to first base ne demek?
- İlk aşamayı geçmek
- Bir şeyin ilk aşamasında başarılı olmak
ilk
- Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
- Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
- Birinci olarak, en başta.
Kind of person; 'I don't like people of his ilk'.
First.
Primary.
The very first.
Original.
Beginning.
Early.
get
- Satın almak
- Varmak, gelmek
- İdrak etmek, kavramak
- Canına okumak
- Almak, edinmek
- Yavru, hayvan yavrusu.
- Ele geçirmek elde etmek, tedarik etmek
- Yakalamak
- Getirmek, götürmek
- Hazırlamak
get a bad name
- Adı çıkmak
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
first
- En büyük
- İlk, birinci, baş
- Başlangıç
- Baş yer, birincilik
- En tiz ses
- Birinci mal
- Ayın ilk günü
- Evvelâ, ilk önce, başta, en ileride
- İlk defa olarak
- Ondan evvel
Türetilmiş Kelimeler (bis)
getget a bad nameget a ball out of smthget a ball out of smth.get a bang onget a bang out ofget a bashingget a beatingget a cameraget a charge out ofgegeangeanticlinegeargear and tackletoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen