geniş yapraklı saz ne demek?
- Gövdeleri 2,5 m'ye kadar ulaşan, iri yapraklı su üstü bitkisi.
Typha latifolia
geniş
- Eni çok olan, enli, vâsi
- Alanı büyük olan, dar karşıtı
- Bol (elbise).
- Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
- Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- Çok.
Broad.
Capacious.
Vast.
Extensive.
geniş açı
- Bir dik açıdan daha büyük olan açı.
- Ölçüsü dik açıdan daha büyük ve düz açıdan daha küçük olan açı.
Obtuse / wide angle.
Obtuse angle.
Angle obtus
Obtusus
yapraklı
- Yaprağı olan
Leafy.
Leafed.
Flaked.
Ornamented with leaf patterns.
Foliate.
Laminated.
Leaved.
saz
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
- Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
- Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Evham-saz $ : Evham veren.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşi (Osmanlıca'da yazılışı: saz (-))
Instrument.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
genişgeniş açıgeniş açık hendekgeniş açılıgeniş açılı ışıklıkgeniş açılı ışıldakgeniş açılı ışıngeniş açılı mercekgeniş açılı üçgengeniş açılılargenigenialgenialitygeniallygenicyapraklıyapraklı kara yosunlarıyapraklı karayosunlarıyapraklı kısımyapraklı serpentinyapraklı takvimyapraklamayapraklanmayapraklanmakyapraklanmamakyaprakları döken ilaçyaprakyaprak arılarıyaprak arısıyaprak aşısıyaprak ayaklılar