geniş yapraklı saz ne demek?

  1. Gövdeleri 2,5 m'ye kadar ulaşan, iri yapraklı su üstü bitkisi.
  2. (la)Typha latifolia

geniş

  1. Eni çok olan, enli, vâsi
  2. Alanı büyük olan, dar karşıtı
  3. Bol (elbise).
  4. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
  5. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
  6. Çok.
  7. (en)Broad.
  8. (en)Capacious.
  9. (en)Vast.
  10. (en)Extensive.

geniş açı

  1. Bir dik açıdan daha büyük olan açı.
  2. Ölçüsü dik açıdan daha büyük ve düz açıdan daha küçük olan açı.
  3. (en)Obtuse / wide angle.
  4. (en)Obtuse angle.
  5. (fr)Angle obtus
  6. (la)Obtusus

yapraklı

  1. Yaprağı olan
  2. (en)Leafy.
  3. (en)Leafed.
  4. (en)Flaked.
  5. (en)Ornamented with leaf patterns.
  6. (en)Foliate.
  7. (en)Laminated.
  8. (en)Leaved.

saz

  1. Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
  2. Bu kamıştan yapılmış.
  3. Her tür müzik aracı, çalgı.
  4. Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
  5. Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
  6. Birden çok çalgının bulunduğu takım.
  7. Çalgılı eğlence yeri.
  8. (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Evham-saz $ : Evham veren.
  9. (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşi (Osmanlıca'da yazılışı: saz (-))
  10. (en)Instrument.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

genişgeniş açıgeniş açık hendekgeniş açılıgeniş açılı ışıklıkgeniş açılı ışıldakgeniş açılı ışıngeniş açılı mercekgeniş açılı üçgengeniş açılılargenigenialgenialitygeniallygenicyapraklıyapraklı kara yosunlarıyapraklı karayosunlarıyapraklı kısımyapraklı serpentinyapraklı takvimyapraklamayapraklanmayapraklanmakyapraklanmamakyaprakları döken ilaçyaprakyaprak arılarıyaprak arısıyaprak aşısıyaprak ayaklılar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın