gecikmek ne demek?
- Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak.
- Bir taşıt zamanında kalkamamak veya zamanında varamamak.
Be late.
Delay.
Be tardy.
Fall behind with.
Hold off.
Be hung up.
Lag behind.
To be late.
Be delayed.
To delay.
To retard.
To be delayed.
gecikme
- Gecikmek işi, teehhür, rötar
- Elektronik bir düzenekte ses sinyalinin gönderildiği andan ses kaynağından cevabın alındığı ana dek geçen süre.
- Herhangi bir olayın gerçekleştiği an ile o olaya ilişkin verilerin sağlanması, algılanması, yasama ve yürütme işlemlerinin gerçekleştirilmesi arasında geçen zaman. krş. verigecikmesi, algılamagecikmesi, yasamagecikmesi, yürütmegecikmesi
- Eksi ivme kazanma; hızın düşüş hızı.
- Bkz. retardasyon
- Otomatik denetim yönteminde duyarlılık ile uygulama arasında geçen süre.
Lag, time lag.
Delay.
Latency.
Lateness.
gecikme açısı
- Dalgalı akım evresinin, geriliminkine göre geri kaydığı açı.
- Dalgalı akım evresinin, geriliminkine göre geri kaydığı açı.
Angle of lag.
Nacheilungswinkel
Angle de retard